𓂀 (. ) Hu.

𓂀 Aşkıcenin’e Hoş Geldin

Aşkıcenin Nedir?

𓂀Kalpten Kalbe, Sırdan Sırra

Bu bir oluş değil.
Bir oluşsuzluk hali.
Aşkıcenin, ne bir marka…
ne de bir “kişisel gelişim” vaadi…
Bu, kalbini kaybetmiş olanlara,
kalbini hatırlatma çağrısıdır.

Burada bilgi yok, bilinç var.
Burada öğreti yok, sezgi var.
Burada sen bile yoksun…
Çünkü burada “O” var.

Aşkıcenin,
insanı insana kul etmeyen,
ama aşkı secdeye indiren bir sır yolculuğudur.
Her harfi, kalbinle duyarsan;
göreceksin ki bu bir yazı değil,
sana yazılmış bir mühürdür.

Aşkıcenin Ne Amaçlar?

Hiçliği öğretmez.
Çünkü hiçlik öğretilmez.
Seni, kendi “var” sandığın perdeden arındırır.
Ben yokum, O var demeyi hatırlatır.
Bir kitaptan değil,
kalbinden okumayı çağırır seni.

Aşkıcenin’in amacı şudur:
Seni sana unutturmak…
Ve sonra seni, Sana hatırlatmaktır.

Aşkıcenin Ne İster?

Kalbinle gelmeni ister.
Maskesiz, rol yapmadan, utanmadan…
Gözyaşını saklamadan,
gülüşünü sahnelemeden…

Bir “takipçi” olmanı değil,
bir “uyanış” yolcusu olmanı ister.
Seninle birlikte yürümek değil,
senin kalbine eşlik etmek ister.

Aşkıcenin Ne İstemez?

Yarış istemez.
Gösteriş istemez.
Kendini üstün göreni, bilen sandığını istemez.
Zihni değil, kalbi çağırır.
Ezber değil, hal ister.
Okuyan değil, “uyan” ister.

Ve Son Söz:

Bu bir site değil.
Bir sır kapısı.
Tıklayan değil, teslim olan içeri girebilir.
Ve ancak kalbiyle gelen,
burada kendini kaybedebilir.
O yüzden her satır,
şu mühürle kapanır

Ben yokum. O var.
𓂀 Hu ile.

Aşkıcenin, bir öğreti değil; bir hatırlayıştır.
Ne öğüt verir, ne hüküm koyar…
Sadece kalbine düşen o ilk kıvılcımı büyütmek ister.